Bilindigi gibi üniversite seçme sinavina basvuran ögrencilerden pek azi basarili olacak ve önemli bir bölümü açikta kalacaktir. Akademik egitimden bütün lise mezunlarinin yararlanmasi su an için mümkün gözükmemektedir. Bu nedenle yukarida sözü edilen bes yoldan birisini seçerek yasamimizi sürdürmemiz gerekmektedir. Akademik egitimi gerektiren bir meslege yönelmeye karar vermek bir sorumlulugun (ÖSS ye hazirlanma sorumlulugunun) altina girmeyi gerektirdiginden siz bu durumun gereklerini yerine getirmeniz gerekmektedir. Üniversiteleri tanimak yaninda ÖSS sistemini bilmek ve bu sinava hazirlanmak gerekmektedir. Normal liselere aslinda akademik egitim gerektiren kurumlara hazirlanan ögrencilerin gelmesi gerekirken, ülkemizde uygun yönlendirme mekanizmalarinin gelismemis olmasindan dolayi ne yazik ki meslek liselerinde olmasi gereken bir çok ögrenci normal liselerde egitim görmektedir. Daha öncede belirttigimiz gibi meslek seçimi ögrencinin sorumlulugundadir. Lise sonrasi konusunda bir kararinizin olmasi ve ona uygun davranmaniz ve kendi geleceginizi tesadüflere birakmamaniz gerekmektedir. Lise sonrasi için karariniz olsun olmasin ara tatillerde bir iste çalismak sizin, hem is yasantisini görmeniz, hem de bir sey üretmenin zevkini yasayacaginizdan gençler için faydalidir. Daha öncede söz edildigi gibi ekonomik bagimsizligi kazanmak bir genç için son derece önemlidir. Üreten ve üretim iliskilerini yerinde görmeye baslayanlar için meslek seçimi daha da saglikli olacaktir. Ayrica lise sonrasi bir üst egitim kurumlarindan birine basvurmayacaksa çesitli is ve meslek alanlarini tanimis olur. Isin hangi ortamda yürütüldügü, çalisma kosullari, o iste çalisilip çalisilmayacagi ve bu birimde meslek edinilip edinilmeyecegi. Meslek edinmek hangi yoldan edinilirse edinilsin bireyin gelecegi ve yetiskin rolü için son derece önemlidir. Bu kitapçigin sonlarinda lise sonrasi gidebileceginiz bir üst egitimi gerektiren is ve meslek alanlarinin giris kosullarini bulacaksiniz. Üst egitim kurumlarindan hiç birisine giremeyen genç için örgün egitim disi bir meslege yönelmesi gerekir. Bu bir isyerinde hem çalisip hem de meslek edinilebilecek bir yer olmasina özen gösterilmelidir. Bireyin bir alanda profesyonellesmesi uzun yasami boyunca kariyer yapabilmesi ve sosyal güvence elde edebilmesi için gereklidir. Bazi meslekler için (örnegin sekreterlik) bir dizi kurstan (yabanci dil, bilgisayar gibi) geçmeniz uygun olacaktir. Bazi kurumlarin (is ve isçi bulma kurumu, belediyeler gibi ) açtigi meslek edindirme kurslarini arastirmaniz gerekecektir. Önemli olan sizin yapabileceginiz ve kendinizi gelistirebileceginiz bir alani kesfedip üzerinde yogunlasabilmenizdir. Is ve meslek alanlarinin çesitlenmesine ragmen ülkemizde bir istihdam sorunu oldugunu unutmamaniz ve zorluklarla karsilasacaginizi bilerek hedefinize ulasmak için çaba göstermeniz gerekecektir. Ülkemizde çokça rastlanildigi gibi hiç de düsünmediginiz bir programi üniversite sinavinda kazanmis olabilirsiniz. Bir programdan mezun olmak mutlaka o bölümün meslegini yapacaginiz anlamina gelmez. Günümüzde mezuniyet alani ile çalisma hayati çok farkli görülen ancak islerinde basarili insanlar var. Bazen zorunlu olarak ülke kaynaklarinin yetersizligi nedeniyle hiç de istemedigimiz alanlara yönelmek zorunda kalmis olabiliriz. "Ben yasamimi nasil kazanacagim ? Üniversite sinavinda Sosyoloji bölümünü bitirdim ve is bulamayacagim" diye bakmak yerine ben kendimi nasil gelistiririm ve gelecegimi nasil kazanabilirim diye olumluya dogru bakmak, karamsar olmak yerine aktif olmak ve kendine güvenmek gerektigini unutmamak gerekir. Üniversite sinavini kazanamamissaniz umutsuzluga düsmek yerine "ben simdi ne yapabilirim? Nerede hangi meslegi edinebilirim? " gibi sizi harekete geçirici bir biçimde davranmaniz yerinde olur. Genel kural gencin olabildigince erken bir meslege yönelmesidir. Çabalarinin yönü bu meslegi edinmek ve kendini gelistirmek olmalidir. Bu durum örnegin ziraat mühendisi olup, sadece devletin açacagi bir sinavla bir yere ziraat mühendisi olarak girmeyi beklemek anlaminda olmamalidir. Kitapçigin basinda da belirtildigi gibi meslek ve is birbirinden farkli kavramlaridir. Bireyin meslegi ile isi farkli olabilir. Önemli olan kendisini is yasamina ne kadar iyi hazirladigidir. Meslek edinmenin önemli oldugunu vurgulamadaki amaç , bireyin kendisini ve yeteneklerini bir biçimde disipline etmesi yaraticiligini ve gücünü ortaya koyabilmesinin gerekli oldugunu belirtmek içindi.
MESLEK SEÇIMINDE KARSILASABILECEGINIZ BAZI ANNE-BABA TUTUMLARI :
• "Ben olamadim sen olacaksin" : Bazi anne-babalar gerçeklestiremedikleri kendi özlemleri ve ideallerini çocuklarinin gerçeklestirmesini isterler. Eger böyle bir tavirla karsilasiyorsaniz onlarla çatismaya girmeden kendi yetenek ve ilgilerinizi ortaya koymayi deneyin. Sizi bir meslege yönlendirmeleri yerine yardimci olmalarini saglayin. Çatismadan kaçinin, onlari anlamayi deneyin. Bir meslege yönelme baskalariyla yasanacak bir çatisma alani olmaktan çok yardimlasilan bir süreç oldugunu unutmayin. Onlarin destegini nasil alacaginizi bulmaya çalisin. Unutmayin bu yasadiklariniz size hayal kirikligi degil kendinizi tanimaniz ve ortaya koymaniz için bir firsat oldugunu düsünün.
• "Komsunun çocugu oldu ama..." : Kosularimizin, akrabalarimizin, çocuklari ile hep karsilastiriliyor olabiliriz. Anne ve babaniz sizi daha basarili görmek için böyle sözlerin sizi etkileyecegini düsünüyor olabilir. Bu durum kendinizi yetersiz hissetmenize neden olabilir. Olumlu yönlerinizi göstermeye çalisin. Baskalariyla kendimizi karsilastirarak haksiz rekabete girmenin veya savunmaya girmenin bir anlami yok. Kim ne derse desin ölçüt kendiniz olmalidir. Önemli olan kendi yeteneklerinizi ve ilgilerinizi gelistirmektir. Bunu siz kendiniz fark edin ve önemseyin. Zaman içinde anne ve babanizda görecektir. Kendinize güveniyor ve gelistirmeye çalisiyorsaniz bu sizi amaçlariniza ulastirir. Baskalari gibi olmak, onlarin gittigi üniversiteye gitmek için degil; kendimiz için neyin iyi olduguna karar verip amaçlarimizi gerçeklestirmeliyiz.
• "Bak kardesin ....." : Dikkatli bir gözle baktiginizda kardeslerin birbirlerinden ne kadar çok olumlu veya olumsuz etkilendiklerini fark etmissinizdir. "Bak kardesin ..." diye baslayan her cümle bizi kiskirtacak, yeni kavgalari, yeni sorunlari getirecektir. Anne ve babamiz her çocugu diger bütün çocuklardan ayirarak degerlendirmeyi, iletisim kurmayi becermek zorundadirlar. Bu konuda onlara yardimci olmak durumundayiz. Bizden çok basarili yada bizden çok daha yetenekli görünse de her insan sonuçta kendi yasantisini çiziyor. Kardesimizin basarili olup olmamasi, yetenekleri onu ilgilendirir. Benim için önemli olan onun benim yasantima, benimde onun yasantisina engel olmamam olmalidir. Rekabet edecegim koskoca bir gelecek var. Üniversite sinavina kardesimle degil yüz binlerce akranimla girecegim. Meslek yasantinizda , is hayatinizda rekabet edeceginiz baska engeller var. Önemli olan bu kosullara kendimi hazirlayip, hazirlamadigimdir. Gelecegimi olustururken annemin, babamin, kardesimin destegini almak benim kendimi daha güçlü hissetmeme katkida bulunur. Kim olursa olsun birisi bizi bir digeriyle rekabete sürüklememeli. Zamanimi ayni evde yasadigim insanlarla çatisma yerine baska zevkli islerle geçirebilirim.
• "Ancak senin gibi bir tembel bu alani seçer..." : Baskalarinin bizi küçümsemesi, degersiz görmesi, alay etmesi bizim yasamla mücadelemizi zayiflatir. Eger sizin düsüncenizle baskalarinin seçimi çelisiyorsa, olumlu iletisim becerilerini kullanarak konusmayi denemeliyiz. Kendimizi zedeletmeden insanlarin bize deger vermelerini saglamaliyiz. Eger seçimlerinizin dogru olduguna eminseniz ve anne-babanizi da ikna etmeniz gerekiyorsa bunu çatismadan becerebilmeniz gerekir. Onlara inat bir alani veya bir meslegi seçmek degil önemli olan uygun olani bulup savunabilmektir.
• "Kararina güveniyorum " : Bu tepki biçimi yasama daha güvenle bakmanizi saglayacaktir. "Kararina güveniyorum " demek gencin "iyi anne-babasi" olmaktan çok onun dostu/arkadasi olmayi denemek anlamina gelir. Çocuklarinda sorumluluk duygusu gelistirmek isteyen, demokratik aile ortami yaratmaya çalisan anne-babalar çocuklarinin kararlarina güvenmeyi ögrenmek zorundadirlar. Unutmayin ki günümüzde çocugunun yaninda olmayi denemeyen bir çok anne ve baba zaman içinde iliskilerinin koptugunu görmektedirler. Anne ve babamizin bizim kararlarimiza güvenmelerini saglamak bizi rahatlatir. Ancak bu durum bize bütün sorumlulugun verilmesi anlamina gelir. Basarmak veya basaramamak, uygun meslegi bulmanin veya bulamamanin bütün sonuçlarini bizim yasayacagimiz anlamina gelir. Anne ve babaniz sizin kararlariniza güveniyorlarsa sorumluluk duygunuzun gelistigini yasama ve gelecege daha umutla baktiginizi hissedeceksiniz.
MESLEKLER HAKKINDA BILGI :
Gencin kendi yetenekleri ile seçmeyi düsündügü meslek arasinda ciddi bir iliskinin bulunmasi gerekir. Kuzgun (1992) un belirttigine göre: dogru ve yerinde bir seçim yapilabilmesi için bireyin kendi yetenekleri ile, ilgi duydugu meslekler hakkinda objektif ve etraflica yapilmis incelemeler sonunda edinilmis bilgilere sahip olmasi gerekir. Bazi mesleklerin gösterisli ve popüler olmasi bireyi etkileyebilir ve hiç de basarili olamayacagi bir alana yöneltebilir. Saglikli bir meslek seçiminde, o meslegin mensuplarinin yaptiklari isler, çalisma ortamlari, çalisanda aranilan nitelikler bilinmelidir. Bunlardan baska çok fazla sayida meslek hakkinda bilgi sahibi olmak gerekir. Kuzgun (1992) un belirttigine göre: bu gün Uluslararasi Çalisma Örgütünün Meslekler Rehberinde binden fazla meslegin tanimi yapilmistir. Ülkemizde de faaliyet gösteren yüzlerce meslek vardir. Bu meslekler hakkinda bilgi sahibi olmaniz saglikli karar alinabilmenizde etkili olacaktir. Bir meslek üzerinde karar kilinmasi bizi bir çok yönden etkileyecektir. Örnegin :
• Bu meslegi seçersem ileride is bulabilecek miyim?
• Bir meslek seçimi kisinin basari ve basarisizligini belirler : Bir kimse, sahip oldugu nitelikleri gerektiren ve sahip olmadigi nitelikleri gerektirmeyen islerde daha büyük bir olasilikla basarili olabilir (Kuzgun, 1992).
• Bir meslek seçimi kisinin isinden hoslanip hoslanmayacagini belirler : ...is bireyin duygusal ihtiyaçlarini karsilamiyorsa mutsuzluk baslar (Kuzgun, 1992)
• Meslek seçimi hayatin bir çok yönünü etkiler : meslek seçiminin ikincil sonuçlari vardir. Bu seçim çocugumuzun ekonomik durumunu, nerede yasayacagini, hatta esini belirleyecektir. Her meslegin kendine özgü bir yasam biçimi vardir. Hemen hemen bütün okullarin kütüphanelerinde veya rehberlik servislerinde meslekleri tanitan yayinlar vardir. Ayrica meslek odalari, dernekler ile is ve isçi bulma kurumlarinda ayrintili bilgi bulunabilir. Ancak meslekler hakkinda bilgi toplamak sizin sorumlulugunuzda olmalidir. Gerekiyorsa anne-babanizla ilgili yerlere beraberce gidilebilir. Seçmeyi planladigimiz meslegin bir mensubu ile bizi tanistirmalarini isteyebiliriz. Önemli olan bir meslek hakkinda merak bizde olmalidir ; durmadan meslekler hakkinda bilgi vermeye çalisan rehberlik uzmani veya ögretmenlerinizde degil. Meslekler hakkinda arastirma yapmak sizin daha önce sözünü ettigimiz mesleki olgunlugunuzu artiracaktir. Unutmayin ki günümüzde meslek seçiminde ailenin rolü gittikçe azalmaktadir. Giderek anne ve babalar çocuklarina daha az zaman ayirmakta, uzmanlik alanlari da çesitlenmektedir. Günümüzde meslek seçiminde bir profesyonelin destegini almak genç açisindan daha etkili olacaktir. Bu nedenle okul rehberlik servislerinin çalismalarina aktif katilmaniz kararlarinizi saglikli almanizda size yardimci olacaktir. Seçilecek meslege uygun ilgi ve yetenek alanlarina sahip olmak gerekebilir ancak bu yeterli degildir. Eker (1990) in de belirttigi gibi seçilen meslek ve ilgi alani arsindaki uygunlugun, ülkenin içinde bulundugu sosyo-ekonomik sartlarla bir arada degerlendirilmesi gerekmektedir. Eker in (1990) yilinda yaptigi bir arastirmaya göre lise ögrencilerinin büyük bir bölümünün meslek tercihlerinde ülkenin sosyal ve ekonomik sartlari konusunda gerçekçi bilgilere sahip olmadiklari gözlenmistir. Gencin kendi kosullari ile seçecegi meslegin kosullari ve ülke gerçekleri arasinda uygun degerlendirmeyi uzmanlar ve ögretmenleri ile yapmasi uygun olur. Okul rehberlik servisleri tarafindan uygulanan; ilgi ve yeteneklerinizi belirlemek amaci ile gelistirilmis bir dizi test ve gözlem araci vardir. Ayrica meslekleri tanitmak amaci ile organize edilen meslek konferanslari gibi bir dizi çalisma uygulamada olmasi gerekir. Bunlar uygulaniyor veya uygulanmiyor olabilir. Mesleklerle ilgili olarak bilinmesi gereken konular vardir. Seçilecek meslegin mensuplari baslica yaptiklari faaliyetler nelerdir, çalisma ortami ve çalisma kosullari nedir, is bulma olanaklari, kazanç ve meslekte ilerleme kosullari nelerdir gibi bir çok sorunun yanitinin bilinmesi gerekir.
ILGILER VE YETENEKLER :
Seçilen meslek ile ilgi ve yeteneklerinizin uyusmasi gerekir. Yetenek dogustan kalitimla gelen gizilgüçlere eklenen bilgi ve becerilerle ilgili bir durumdur. Yetenek, egitim yolu ile bilgi ve beceri kazanma gücünün karakteristik belirtisi sayilan özellikler bütünü olarak tanimlanmaktadir (Kuzgun, 1992). Kuzgun' un belirttigine göre, yetenek bir kimsenin egitimden neler kazanabilecegini, ileride neler yapacagini degil, neler yapabilecegini gösterir (1992). Basari ile yetenek birbirine karistirilmamalidir. Basari bireyin ne yaptigini, yetenek ise neler yapabilecegini gösterir. O yüzden okuldaki basariniz sizin yeteneklerinizmis gibi algilamak yanlis olur. Okul basarisi yetenek hakkinda fikir verebilir ancak yetenegin kendisi degildir. Yeteneklerinizi bilmek ilerideki egitim yasantiniz hakkinda fikir verebilir. Örnegin sayisal yetenegi düsük olan bir ögrencinin mühendislik alanlarinda basarili olmasi zordur hatta mümkün de degildir. Günümüzde ögrencileri bir meslege veya üst egitim kurumlarin yönlendirmeye çalisan uzmanlar, çocugun genel ve özel yetenekleri açisindan durumunu arastirirlar. Kuzgun 'un da belirttigi gibi üniversite egitimini sürdürebilmesi için bireyin ; sözcükler arasindaki iliskileri görebilme, sayisal akil yürütme ve soyut düsünme yeteneklerinden olusan ve "Akademik yetenek" olarak adlandirilan bilesik bir gücü gereklidir (1992). Kendimizin güçlü ve zayif yönlerimizi bilmek ve bu bilgilere göre beklentiye girmemiz gerekmektedir. Sadece yeteneklerinizi bilmek meslege yönelmenizde de yeterli olmayacaktir. Diger önemli unsurun, ilgilerinin de bilinmesi gerekecektir.. Çünkü meslek seçimi sadece psikolojik özelliklerin etkisi ile degil sosyal ve ekonomik kosullarla da ilgilidir. Yetenekleri ve ilgileri bilmek bize hangi yolda yürüyebilecegimizi gösterir. Yada baska bir ifade ile neleri tercih edemeyecegimizi gösterir. Örnegin Mekanik Yetenegi olmayan birisinin makine mühendisi olmaya çalismasi anlamsizdir. Ancak sadece Mekanik yetenegin olmasi da makine mühendisligi için yeterli degildir. Bu nedenle ilgi ve yetenekleri uygun yerine koymak ve degerlendirmek son derece önemlidir. Herhangi bir anlama altinda olmadigi ya da kendisine bir ödül vaadedilmedigi halde bir kimse kendiliginde bazi faaliyetlere girisiyor ve bundan doyum sagliyorsa bu kimsenin o tür faaliyetlere karsi ilgisi oldugu söylenebilir (Bacanli, 1996). Serbest zamanlarda neler yaptiginiza bakarak kendi ilgileriniz hakkinda fikir sahibi olabilirsiniz. Bir müzik aleti çalmaya çalisiyor iseniz müzik ilginizin veya muhtaç insanlara kendiliginden yardimci olmak istiyorsaniz sosyal yardim ilginizin oldugunu düsünebiliriz.
Asagida Kuzgun (1992)'un siniflamasi ile bazi ilgi alanlari tanimlanmistir :
- Temel Bilim : Fizik, kimya, biyoloji gibi bilimlerin konusunu olusturan olaylari incelemekten hoslanma.
- Sosyal Bilim : Sosyoloji, antropoloji, psikoloji, tarih gibi bilimlerin konusunu olusturan olaylari incelemekten hoslanma.
- Canli Varlik : Hayvan ve bitkilerin yasayisini incelemekten, onlari yetistirip üretmekten hoslanma.
- Mekanik : Çesitli alet ve makineleri incelemekten, onarmaktan, isletmekten, alet ve makine yapmaktan hoslanma.
- Ikna : Baskalarina düsünceleri aktarmaktan, belli bir amaci gerçeklestirmek için baskalarini etkilemekten hoslanma.
- Ticaret : Alim satim isleri ile ugrasmaktan, ticaret yolu ile kar elde etmekten, bir mali müsteriye tanitip satmaktan hoslanma.
- Is Ayrintilari : Ayrintilar üzerinde çalismaktan, her isi günü gününe yapmaktan, her seyi düzenli tutmaktan hoslanma.
- Edebiyat : Her türlü edebi eserleri incelemekten, elestirmekten, edebi eserler yazmaktan hoslanma.
- Güzel Sanatlar : Resim, heykel gibi plastik sanatlar ve el sanatlari ile ilgili eserleri incelemekten ve bu tür eserler üretmekten hoslanma.
- Müzik : Bir müzik aleti çalmaktan, müzik dinlemekten ve beste yapmaktan hoslanma.
- Sosyal Yardim : Hasta, yoksul ve sakat insanlara yardim etmekten ve onlarin sikintilarini azaltmaktan hoslanma.